thumbs_b_c_2aaadf33f09f5fe3f46c3f766cfeafd8

Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması

Bu makalemizde TMK 166 1 evlilik birliğinin temelden sarsılması konusu üzerinde duracağız. İlk olarak TMK 166 Evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebinin şematik olarak durduğu yeri görmek daha doğru olacaktır. Medeni kanunumuzda genel sebepler ve özel sebepler belirtilmiştir..

TMK – Madde 166 /1-2

1)Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. 2)Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir

Boşanma davası aşağıdaki sebeplere dayandırılabilir;

Genel sebepler;

  • TMK 166 1 2 (evlilik birliğinin temelden sarsılması)

  • TMK 166 3 (Anlaşmalı boşanma)

  • TMK 166 4 (Fiili ayrılık )

Özel sebepler;

  • Zina

  • Hayata kast , pek kötü muamele yada onur kırıcı davranış

  • Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

  • Terk

  • Akıl hastalığı

TMK 166 evliliğin temelden sarsılması boşanma davası

Evlilik birliğini temelden sarsan olaylar kanunla önceden belirlenmemiştir. TMK 166 evlilik birliğinin temelden sarsılmasını torba gibi düşünecek olursak evliliğin temelini sarsan olaylar, eşlerin artık ortak hayatı beraber sürdürmelerini engelleyen, evlilikte huzuru bozan bir çok olay bu torbanın içine konularak boşanma davasının konusu olabilir.

TMK 166 evliliğin temelden sarsılması boşanma sebebinde kanun koyucu hangi olayın evliliği sarsacağını belirlememiştir.

TMK 166 1 de düzenlenen evliliğin temelden sarsılması boşanma sebebi nisbidir. Hakim evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığına kanaat getirmelidir. Evlilik birliğini temelden sarsan olay eşlerden ortak hayatı birlikte sürdürmelerini beklenmeyecek derecede etkilemesi lazımdır.

TMK 166 1 evlilik birliğinin temelden sarsılması kusura dayalı bir boşanma sebebi değildir. Davalının kusurlu olması gerekmez. Kusursuz kişiye karşı da bu dava açılabilir. Ancak kusursuz kişi TMK 166 2 ye göre itiraz edebilir davaya.

TMK 166 1 ve 2 evlilik birliğinin temelden sarsılması şartları

  • Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması

  • Temelden sarsma eşlerden birisi için ortak hayatı sürdürmesinin beklenemeyecek derecede olması gerekir

  • Davalı TMK 166 2 ye göre itirazda bulunmamış olmalı ya da itirazı kabul edilmemeli

❶Evlilik birliği temelden sarsılmış olmalıdır

Burada Evliliğin birliğinin temelden sarsılması genel olarak eşlerin fikir ve duygu ayrılığı içinde olmalarıdır. Halk arasında bu sıklıkla şiddetli geçimsizlik olarak tarif edilebilir. Ancak trafik kazasında sakat kalınması durumunda da evliliğin gereklerinin yerine getirilememesi durumunda da temelden sarsılma meydana gelebilir. Evlilik birliğini temelden sarsacak olgular her zaman tarafların kusurundan kaynaklanmak zorunda değildir.

Olgular sadece hukuka aykırı bir durumdan ileri gelmek zorunda değillerdir.

Bu olguların eşlerin evliliklerini sürdürmek için isteklerinin kalmamasına yol açtığı da söylenebilir. Evliliği devam ettirme konusunda isteksizliklerinin ortadan kalması veya yok olma olasılığı da olmamalıdır.

❷Evliliğin birliğinin temelden sarsılması eşlerden en az birisi için ortak hayatı sürdürmesinin beklenemeyecek derecede olması gerekir

Temelden sarsan olay ağır düzeyde olmalıdır. Bu ağırlık eşlerin her ikisi veya bir eş için ortak hayatı devam etmenin olanaksız olması kadar olmalıdır.– HGK. 08.11.2018,E.2014/2412,K.2018/1670

TMK 166 evlilik birliğinin temelden sarsılması nisbi bir boşanma sebebi olduğu için, ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediğini hakim takdir edecektir.

Bu ortak hayat iki eş içinde çekilmez hale gelmiş olması gerekmez.

TMK 166 1 Boşanma dilekçesi

Evliliğin temelden sarsılması dilekçesi içerisindeki delillerden hakim evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığına karar verecektir. Hakim burada birlikte yaşamanın artık mümkün olmadığına kanaat getirirse boşanmaya karar verecektir.

Boşanma dilekçesinde bu yönde ikna edici delil bulunmaz ise o halde hakim davayı reddedecektir.

Boşanma dilekçesindeki deliller evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispat eder nitelikte ise bile buna karşı davacı evliliğin devam edebileceğini ispat ederse dava reddedilecektir.

 

Hangi durumlar evlilik birliğinin temelden sarsılması olabilir:

  • Kötü muamele

  • Hakaret etmek

  • Güven sarsıcı davranışlar

  • Cinsel uyuşmazlık

  • Eşin ve çocuğun geçimini ihmal etmek

  • Kumar

  • Eşe giyim, yeme içme, gelenekler ve din gibi konularda baskı

Evlilik birliğinin temelden sarsılması sayılamayacak olaylar:

  • Din ve milliyet farkı

  • Kusursuz olarak hastalığa yakalanma

  • Eşin iş arkadaşı ile sokakta görülmüş olması

  • Kadının üvey çocuğuna bakmaması

  • Eşler arasında yaş farkı

❸Davalı TMK 166 2 ye göre itirazda bulunmamış olmalı ya da itirazı kabul edilmemeli

TMK 166 evlilik birliğinin temelden sarsılması kusura dayalı bir boşanma sebebi değildir. Evliliği temelden sarsan olayda davalının kusuru olması gerekmez. Kusursuz kişiye karşı da bu dava açılabilir.

Ancak kusursuz kişiye veya daha az kusurlu kişiye karşı açılan davada, davalı itirazda bulunarak davanın reddini isteyebilir. TMK 166/2 kusursuz davalıya veya daha az kusurlu bu hakkı vermiştir.

TMK 166 2 “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir”

Daha az kusurlu veya kusursuz davalıya bu hak verilmiştir.

Kusur değerlendirilmesinde dava açılış tarihinden sonraki olaylar değerlendirilmez. 2HD,12.01.2017,21716/328

Davalının bu itiraz hakkından yararlanması için tamamen kusursuz olması gerekmez, daha az kusurlu olması da yeterlidir. İki tarafın kusurunun eşit olduğu durumlarda davalı bu itiraz hakkından yararlanamaz.

TMK 166/2’ nin davalıya sağlamış olduğu hak kötüye kullanılabilir. Hakim burada itiraz hakkının kötüye kullanıldığına kanaat getirse bu durumda yine de boşanmaya karar verebilir. Zira itiraz hakkı davalı tarafından davayı uzatmak ve davacıyı bıktırıp ondan yarar sağlamak amacı ile ileri sürülmüş olabilir. Hakim burada evlilik birliğinin devam etmesinde davalı ve çocuklar açısından bir yarar olup olmadığına bakacaktır. Bu yarar yoksa daha az kusurlu veya kusursuz davalının itirazı etkisini kaybedecek ve hakim boşanmaya karar verebilecektir.

Burada davalı eş boşanma davası açmış ise, ortak hayattan kaçınmışsa, evliliğin gereklerinden kaçınan bir kişi ise o zaman ileri sürdüğü itiraz hakkın kötüye kullanılmasını oluşturabilir.

Örnek: Davalı eşin dosyadaki delillerden sık sık evi terk ettiği, evde ayrı oda tahsis ettiği, yatakları ayırdığı gibi olgular sabit ise, bu durumda davalı eş TMK 166/2 deki itirazı hakkın kötüye kullanılmasını oluşturabilir.,

Evlilik birliğinin temelden sarsılması ve Terditli dava

Evlilik birliğinin temelden sarsılması, Taraflar herhangi bir boşanma davası açarlarken ispat konusunda zorluk yaşayacağını düşündükleri zaman birden çok boşanma sebebine dayanabilirler.

Boşanma dilekçemiz içerisinde birçok boşanma sebebini öne sürebiliriz. Bu sebeplerin aslilik ferilik ilişkisi içerisinde öne sürülmesine terditli dava denmektedir. HMK 111 terditli olarak açılan davaların hukuki dayanağıdır. Örneğin boşanma dilekçesi içerisinde zinaya dayalı olarak boşanmayı istedikten sonra, eğer mahkeme zinaya dayalı olarak boşanma açısından aksi görüşte ise o zaman delillerimizin TMK 166 evlilik birliğinin temelden sarsılması yönünden değerlendirilmesini talep edebiliriz. 2HD- 14.06.2021, 3327/4767

Evlilik birliğinin temelden sarsılması da çoğu zaman özel boşanma sebeplerine alternatif olarak boşanma dilekçesinde öne sürülebilir. Boşanma dilekçemizi terditli olarak yazdığımız zaman mahkeme ilk olarak özel boşanma sebebini inceleyecek ve daha sonra ikincil olarak belirttiğimiz sebebi inceleyecektir. Mahkemenin ikincil sebebi incelemeden karara varması bozma sebebidir. 2HD.T:16.11.2016, E:2015/21301, K:2016/ 14788

Terditli dava Yargıtay kararları : 2HD 17.02.2020, 3924/1132 -2HD 14.06.2021, 3327/4767

Önemli not: TMK 164 (terk) nedenine dayalı açtığımız boşanma davalarında terditli olarak ayrıca TMK 166 1 evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayanamayız. Terk boşanma davasında çekilen ihtar ihtardan önceki fiillerin bir nevi affedilmesi hiç değilse hoş görüldüğü anlamına gelir. 2.HD.8.6.2016,E:2015/15905,K.2016/11303

Kusur

TMK 166 evlilik birliğinin sarsılması kusura dayalı bir boşanma sebebi midir?

Kusursuz eşe karşı boşanma davası açılabilir mi?

Bu konuda kanun ve Yargıtay’ın içtihatları birbiri ile uyuşmamaktadır. TMK 166 evlilik birliğinin temelden sarsılması boşanma davası kusursuz eşe karşı da açılabilir. Bu konuda kanunda herhangi bir sınırlama yoktur. Tek sınırlama davalı daha az kusurlu ise davalıya itiraz hakkı verilerek boşanmaya engel olma hakkıdır. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile hiç kusuru olmayan eşe karşı tam kusurlu davacı eş boşanma davası açamayacağı yönündedir. İlgili karar: HGK -17.06.2015, 2014/2-32 Esas, 2015/1655

Yargıtay verdiği kararlarda kanunun aksine “kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği” ilkesini dikkate alarak karar vermektedir. “yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır” denmektedir.

HGK -17.06.2015, 2014/2-32 Esas, 2015/1655 kararında Yargıtay TMK 166 ya göre dava açılabilmesi için davalının az da olsa kusuru olması gerektiğini söylemektedir.

HGK -17.06.2015,2014/2-32 Esas, 2015/1655 “Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesine göre boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun bulunmasının gerekmesine, somut olayda davalı kadına atfı mümkün hiçbir kusurun bulunmadığının anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.”

2HD. 20.03.2013 -2012/21572 E. 2013/7508 K. “Davalı kadının 26.02.2012 tarihli celsedeki beyanı af niteliğinde kabul edilemez. Toplanan delillerden davacı kocanın eşine sürekli şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşinin ihtiyaçlarını gidermediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu; davalı kadının ise kusurlu bir davranışının varlığının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.

Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz.

Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2). Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır”

Evlilik birliğinin temelimden sarsılması boşanma dilekçesi

Evlilik birliğiniin temelinden sarsılması boşanma davasında boşanma dilekçesi içerisinde belirtilmeyen ayrıntılara daha sonra dava sırasında değinilebileceği hususunda Yargıtay kararı vardır. HGK20.3.1987-133/221 (Dural, Öğüz, Gümüş- 2018 filiz kitabevi sayfa 118)

Asansör aidatı, asansörü kullanmayan ev sahibi giderini ödemek zorunda mı? Asansör aidatı Asansör aidatı giderine asonsörü
İş sözleşmesine dayalı olarak açılan alacak davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının, yargılamanın makul